Tüm canlılar gibi biz
insanların doku ve organlarını hücre denilen çıplak gözle
görülmeyen küçük yapıtaşları oluşturur. Farklı özellik ve
görevleri olan hücreler biraraya gelerek organları oluştururlar.
Her hücrenin belli bir ömrü vardır. Hücre ömrünü tamamlayıp
öldüğünde vücuttan atılır ve yerine yeni genç hücreler gelir.
Böylece bulundukları organın görevini aksatmadan devam
ettirmesini sağlarlar. Bazı nedenlerle bu hücrelerin yapısı
bozulabilir. Kontrolsüz şekilde çoğalarak hem kendi görevlerini
yapamazlar hem de ilgisiz organlara giderek onların da
görevlerini yapmalarına engel olabilirler. Kontrolsüz şekilde
çoğalarak büyüyen ve işlevi bozulan hücre topluluğuna tümör
denir. İyi huylu tümörler (benign), yavaş büyürler ve genellikle
ciddi sorunlara yol açmazlar. Kötü huylu tümörler (malign) daha
hızlı büyüyerek hızla vücuda yayılıp ciddi sorunlar
yaratabilirler.
Halk arasındaki yanlış inanışın
aksine tümör çoğu zaman tedavi edilebilir. Tedavinin
başarısı tümörün tipi, erken teşhis edilmesi gibi birçok etkene
bağlıdır. Tedavide tümör çeşidine göre cerrahi, radyoterapi veya
kemoterapi ayrı ayrı veya birlikte kullanılır.
RADYOTERAPİ NEDİR?
Radyoterapi (ışın tedavisi, şua
tedavisi veya radyasyon tedavisi olarak da adlandırılır), X
ışını veya farklı radyasyon kaynaklarından elde edilen yüksek
enerjili ışınları kullanarak tümör hücrelerinin öldürülmesi
işlemidir. Radyoterapi uygulanması aynen akciğer filmi çekimi
gibidir ve ağrı vermez. Tedavi seansları genellikle birkaç
dakika gibi kısa sürelidir.
Işın tedavisi, sadece ışınlanan
vücut alanı içindeki tümör hücrelerini öldürerek etki eder.
Tümör hücreleri normal hücrelere göre radyasyona daha
duyarlıdır, bu nedenle uygulanan radyoterapi alanındaki tümör
hücrelerinin ölümü normal hücrelere kıyasla daha yüksek
orandadır. Tedavi sahası içinde bulunan normal hücreler de
tedaviden etkilenirler. Ancak tümör hücrelerinden farklı olarak
normal hücreler hızla kendilerini onarabilirler.
Radyoterapi sırasında tedaviye
bağlı oluşacak yan etkilerin büyük bir çoğunluğu geçicidir.
Tedavi sonrası uzun dönemde tedaviye bağlı kalıcı yan etki
oluşma riski çok düşüktür. Tedavinizle asıl ilgilenen doktorunuz
size özel tedavinin detayları ve tedavi sırasında muhtemel
gelişebilecek yan etkiler konusunda sizi bilgilendirecektir.
İstediğiniz her zaman, hastalığınız ve tedaviniz konusunda merak
ettiğiniz tüm hususları lütfen doktorunuza danışmaktan
çekinmeyiniz.
RADYOTERAPİ SIRASINDA NELER
HİSSEDECEĞİM?
Hastalığın kendisi, yeni
geçirilmiş ameliyat veya kemoterapi (ilaç tedavisi) veya uzun
süredir hastanede yatma nedeniyle bazı hastalar radyoterapi
öncesi kendilerini psikolojik olarak iyi hissetmeyebilirler.
Hastalığı kabul etmeniz zor olabilir veya aile ve iş hayatınızda
oluşabilecek değişiklikler konusunda kaygılarınız olabilir.
Gelecekteki sağlığınız konusunda endişeleriniz olabilir.
Kendinizi iyi hissetmiyor, hastalık veya tedaviniz konusunda
kaygılanıyor veya uyumakta zorluk çekiyorsanız bunları
doktorunuzla paylaşmaktan ve gerekli görüldüğünde profesyonel
psikolojik yardım almaktan çekinmeyiniz.
Bazı hastaların herhangi bir
şikayeti ve tedavi ile ilgili bir problemi olmayabilir. Eğer siz
de bu gruptansanız radyoterapi süresince günlük tedavi
seanslarınızı aksatmamak ve kendinizi çok yormamak kaydıyla iş
hayatınıza devam edebilirsiniz. Her zaman ki normal günlük
hayatınızı devam ettirmek sizin hastalık psikolojisinden
kurtulmanıza da yardımcı olacaktır. Daha önceden takip ettiğiniz
spor aktivitelerini radyoterapi süresince de devam ettirmek
istiyorsanız öncesinde bu konuyu lütfen doktorunuza danışınız.
Her hastanın tedaviye cevabı
değişik olabilmektedir. Bazı ortak muhtemel yan etkiler
ilerleyen bölümlerde anlatılmaktadır. Tedavi süresince herhangi
bir sorununuz olmasa da doktorunuz sizi düzenli aralıklarla
görüp muayene edecektir. Haftada en az bir kere olacak şekilde
kontrol muayenesi için doktorunuzla irtibata geçiniz. Herhangi
bir şikayetiniz olduğunda en kısa sürede doktorunuza ulaşınız.
Tedavinizle ilgilenen tüm sağlık görevlileri şikayetiniz
olduğunda doktorunuza nasıl ulaşacağınız konusunda sizi
bilgilendirecek ve gerektiğinde yardımcı olacaklardır.
RADYOTERAPİ ÖNCESİ HAZIRLIK İŞLEMLERİ
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’na ait tüm poliklinik ve
tedavi hizmetleri hastanemiz ana binası bünyesinde B blok zemin
katta verilmektedir. Bölümümüz, radyoterapi planlama ve tedavi
cihazları açısından ulusal ve uluslararası standartlara uygun
yeterli donanıma sahiptir. Kliniğimize tedavi açısından
yönlendirilen tüm hastaların radyoterapi gereksinimleri konunun
uzmanı hekimlerin gözetiminde değerlendirilmektedir. Radyoterapi
uygulanmasına karar verilen hastaların tedavilerinin hangi
bölgeye, ne şekilde ve hangi cihazda verileceği doktorunuz,
konunun uzmanı öğretim üyesi ve uzman medikal fizik mühendisinin
birlikte aldığı kararlarla belirlenmektedir. Günlük tedavi
seanslarınız bu kararlara uygun olarak doktorunuzun bilgisi
dahilinde konu ile ilgili eğitimini tamamlamış sağlık
teknisyenlerince yapılmaktadır. Bölümümüze ait yataklı servis
bulunmamaktadır.Bu nedenle şimdilik tüm hastalarımız radyoterapi
seanslarına ayaktan gelmektedir. Tedavi sırasında ihtiyaç
duyduğunuz sürece bir arkadaş veya yakınınız size refakat
edebilir.
TEDAVİ BAŞVURUSU
Bölümüz poliklinik
sekreterliğine başvurunuz sonrasında muayene giriş işlemleriniz
yapılır ve konu ile ilgili polikliniğe yönlendirilirsiniz.
Dosya ve filmleriniz incelenerek muayeneniz yapılır.
Değerlendirmeler sonucunda uzman veya öğretim üyeleri
radyoterapi uygulanması kararı verirse merkezi hastane
dosyasındaki tetkik ve evraklarınızın birer fotokopisini içeren
radyoterapidosyası poliklinik sekreterince
oluşturulur. Eksik olan veya radyoterapi planlaması için gerekli
tetkiklerin istekleri doktorunuzca yapılır. Bunlar
tamamlandıktan sonra hastalığınız ve önceden geçirdiğiniz
tedavilere uygun olacak şekilde radyoterapi planlama
randevusu verilir. Randevu gün ve saatinin size uygunluğu
açısından sorununuz varsa lütfen bu aşamada doktorunuzla bu
konuyu paylaşınız. Aksi takdirde, randevunuz bir sonraki ilk boş
saate kaydırılacaktır ve bölümümüz hasta yoğunluğu nedeniyle bu
tedavinize başlamada aksamalara yol açabilecektir. Lütfen
kendiniz ve diğer hastaların tedavi düzenini bozmamak için size
verilen randevu gün ve saatinde istenilen tetkiklerle birlikte
belirtilen yerde bulunuz.
TEDAVİ PLANLAMASI NEDİR?
Radyoterapi seanslarına
başlanmadan önce, simülatör (planlama odası, çizim odası) olarak
adlandırılan yerde planlama işlemleriniz yapılır. Simülatör,
tedavi edilmesi planlanan alanı belirlememizi ve filmlerini
çekmemizi sağlayan bir cihazdır. Her tedavi planı kişiye
özgüdür. Aynı hastalığa sahip farklı hastaların tedavi planları
farklı olabilmektedir. Simülatörde tedavi planlaması öncesi
farklı bölümlerde planlama tomografisi veya benzeri filmlerin
çekilmesi kaliteli planlama işlemi için gerekli olabilmektedir.
Planlama hazırlık ve işlemi süresi farklılıklar göstermektedir.
Kimi zaman çok kısa olabildiği gibi bazen bir kaç gün
sürebilmektedir. Genellikle 1-2 saat kadar zaman almaktadır.
Tedavi planı tamamlandıktan sonra, tedavi alanını belirleyen
işaretler cildinizde yapışkan şeritler veya renkli boya ile
belirlenir. Kullanılan boya, kolayca silinmeyen ve cildinize
zararı olmayan bir mürekkeptir. Tüm planlama işlemleri esnasında
doktorunuz önerilerine uygun davranmanız ve gereksiz
hareketlerden kaçınmanız doktorunuzun işini kolaylaştıracak, ve
daha doğru ve hızlı planlama yapılmasına yardımcı olacaktır.
Tedaviniz ancak uygun planlama işlemleri yapıldıktan ve ilgili
fizik hesapları tamamlandıktan sonra başlayacaktır.
Hastalığınızın tipi veya tümörün tedaviye cevabına uygun olarak
ışınlanan alan çevresindeki normal dokuların mümkün olduğunca
korunabilmesi veya ara kontrol amacıyla tedavi süresince farklı
zamanlarda tekrar tekrar simülatöre alınabilirsiniz. Hastanın
tekrar simülatöre alınması bir şeylerin yanlış gittiği anlamı
taşımamaktadır.
Bazen hastalık yerleşimi veya
tedavi planı gereğince tedavi planlaması öncesinde kişiye özel
termoplastik sabitleyici maske yapılması gerekebilir. Gerekli
maske bölüm hemşiresinden temin edilir. Maske belirli derecedeki
sıcak suda yumuşatılır. Hasta simülatör masasına tedavi
pozisyonunda yatırılır. Maske uygulanacak bölgenin ıslanmaması
için gazlı bez serilir. Maske sıcak sudan çıkarılır. Hızla
soğumaya başlayan maske ılık iken tedavi sahasına uygulanır ve
istenilen şekli alması için bir süre beklenir. Maske uygulaması
ağrı ve acı vermeyen, hastanın nefes alması, yutkunması gibi
fonksiyonlarını engellemeyen kolay bir işlemdir. Işınlama
alanını belirten işaretler, tedavi sırasında hareketsizliği
sağlamak amacıyla kullanılan maske üzerine de yerleştirilebilir.
Hasta, tedavisinin her seansını kendine özel bu sabitleyici
maske ile alır.
RADYOTERAPİ NASIL UYGULANIR?
Radyoterapi X veya gamma
ışınları üreten cihazlar kullanılarak yapılır. Tedavi masasına
simülatördeki pozisyonunuzda dikkatlice yatırılırsınız. Cihaz
tedavi uygulanacak alana göre yönlendirilir. Tüm bu işlemler
bazen tedavi süresinden daha uzun zaman alabilir, ancak tedavi
başarısı için çok önemlidir. Cihazın ışın veren kısmı
genellikle cildinizden belirli bir mesafe uzakta olur. Bazen bu
aşamada da doktorunuzun istekleri doğrultusunda belirli
kontroller için port filmlerin çekilmesi gerekebilir. İlk tedavi
seansı doktorunuz kontrolünde teknisyene belli bilgilerin
aktarılması ve bazı kontrollerin yapılmasını gerektirdiğinden
diğer seanslara göre daha uzun sürebilir. Tüm işlemler
tamamlandıktan sonra tedaviyi başlatabilmek için tüm sağlık
personelleri ve varsa refakatçiniz tedavi odası dışına çıkarlar.
Tedavi süresince odada yalnız kalmanız güvende olmadığınız
anlamında değildir. Tedavi odalarında ses ve görüntünüzü
dışarı aktaran cihazlar (mikrofon ve kameralar) mevcuttur ve
tedavi süresince sağlık teknisyeni tarafından bu cihazlar
aracılığıyla takip edilirsiniz. Radyoterapi uygulaması, röntgen
filmi çekilmesinden farklı değildir. Radyasyonu hissetmeniz
mümkün değildir. Bu nedenle, radyoterapi sırasında tedaviye
bağlı ağrı, sızı, yanma veya benzeri şikayetleriniz
olmayacaktır. Tedavi sırasında yutkunma ve nefes alma dışında
kesinlikle kıpırdamamanız tedavi başarısı açısından önemlidir.
Tedavi süresince tehlikeli bir durum söz konusu değildir.
Teknisyen gerekli gördüğü durumlarda tedaviyi keserek içeri
girebilir. Tedavi tamamlandıktan sonra tedavi teknisyeni içeri
yanınıza gelerek sizi bilgilendirecek ve gerekli olduğu
durumlarda masadan kalkmanıza yardımcı olacaktır. Tedavinin her
aşamasında doktorunuz ve teknisyeniniz tarafından tekrar tekrar
bilgilendirileceksiniz. Bu nedenle herşeyi akılda tutamama
endişesine kapılmayınız. Merak ettiğiniz ve aklınızı karıştıran
her konuda ilgili personel ve doktorunuza danışmaktan
çekinmeyiniz. Radyoterapi sizi radyoaktif yapmaz, yani tedavi
sonrasında üzerinizde radyasyon kalmaz. Hastalığınız ve
uygulanan radyasyon tedavisi bulaşıcı değildir. Sevdiklerinize,
beraber yaşadığınız
diğer insanlara, çocuklara veya eşinize radyasyon
bulaştırmazsınız.
RADYOTERAPİ NE KADAR SÜRE DEVAM EDECEK?
Planlamanız yapıldıktan sonra
doktorunuz tedavinin ne kadar süreceğini ve tedavi detaylarını
size tekrar anlatacaktır. Hastalığınıın türüne ve yapılan tedavi
planına göre tedavi süresi 1 gün ile 7 hafta arasında
değişmektedir. Radyoterapi genellikle günde 1 seans, haftada 5
gün olacak şekilde uygulanır. Kalan iki günde ise normal
hücrelerin kendisini yenilemesi gerektiğinden tedavi uygulanmaz.
Genellikle bu süre hafta sonu tatili olan Cumartesi-Pazar ile
çakıştırılır. Size uygun yapılan tedavi şemasında farklılıklar
varsa bu tedavi başında doktorunuz tarafından size ayrıca
belirtilecektir. İlk seans sonrası tedavi cihazındaki görevli
teknisyen tarafından size bir randevu saati verilecektir.
Randevu saatinin mümkün olduğunca sizin için de uygun bir saatte
olmasına dikkat edilecektir. Hasta yoğunluğu nedeniyle randevu
saatine uygun davranmayan hastalar cihazda yığılmalara neden
olmakta ve size sunulacak hizmeti aksatabilmektedir.
TEDAVİ BİTTİKTEN SONRA NE OLACAK?
Radyoterapi bittikten sonra
size yapılan tedaviyi özetleyen bir rapor (epikriz) verilecek ve
belirli aralıklarla kontrole gelmeniz için randevu verilecektir.
Tedavi etkisini ve oluşabilecek muhtemel yan etkileri kontrol
altında tutabilmek açısından bu kontrollere gelmeniz önemlidir.
Unutmayınız ki, radyoterapinin etki ve yan etkilerini en iyi
bu branşın uzmanları değerlendirebilir. Kontrol randevusu
sırasında bir sonraki kontrole kadar dikkat etmeniz gerekli
hususlar, beslenme ve yıkanma gibi konularda size bilgi
verilecek ve yaptırmanız gereken kan veya radyolojik tetkikler
istenecektir. Size verilen kontrol randevusu öncesinde bir
sıkıntınız olduğunda lütfen doktorunuzla irtibata geçiniz ve
daha erken bir tarihe randevu talebinde bulununuz.
Bu kitapçık genel bir
bilgilendirme kitapçığıdır. Merak ettiğiniz herşeyi
cevaplayamayabilir. Hastalığınız ve tedavinizle ilgili size özgü
bilgilendirme ayrıca doktorunuz tarafından yapılacaktır.
Merak ettiğiniz herşeyi lütfen doktorunuza danışınız.
RADYOTERAPİNİN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?
Radyoterapi, sadece ışınlanan
alan içerisindeki hücreleri etkiler. Tümör hücrelerinin ölmesine
neden olur. Tümör çevresindeki normal hücreler de uygulanan
tedaviden etkilenirler, ancak bu sağlam hücreler tümöre göre hem
radyoterapiden daha az etkilenir, hem de radyoterapi sonrası
daha çabuk yenilenir. Radyoterapiye bağlı oluşabilecek genel yan
etkiler ve ışınlanan bölgeye özgü yan etkiler ve yan etki
oluşmaması veya daha az derecede oluşması için uymanız istenen
öneriler ilerleyen bölümlerde bahsedilecektir. Tüm yan etkiler
için gerektiğinde reçete edilen ilaçlar bulunmakla birlikte bu
kitapçıkta ilaç uygulamasından önce alınabilecek tedbirler
anlatılmaktadır. Radyoterapiye bağlı gelişen yan etkiler, tedavi
bitiminde veya tedavi sonrası birkaç hafta içinde azalarak sona
erecektir. Bu nedenle tedavi sırasında ve sonrasındaki erken
dönemde iyi beslenme ve dinlenmeniz önemlidir. Uygulanan her
radyoterapi yan etki oluşturmaz, çoğu hasta tolere edilebilir
az bir yan etki veya yan etkisiz olarak tedaviyi
tamamlayabilmektedir. Hastalığınızın çeşidi veya yerleşim
bölgesi nedeniyle radyoterapiye bağlı kalıcı bir yan etki
oluşacaksa bu durum tedaviler öncesi doktorunuz tarafından
ayrıntılı olarak açıklanacak ve rızanız alınacaktır. Merak
ettiğiniz her şeyi ve sizi rahatsız eden her türlü kaygınızı
lütfen doktorunuzla paylaşmaktan çekinmeyiniz.
Doktorunuza ve tedavinize
duyacağınız güven, sizin daha başarılı ve rahat bir tedavi
dönemi geçirmenizi sağlayacaktır.
RADYOTERAPİYE BAĞLI GELİŞEBİLECEK GENEL
YAN ETKİLER
1- YORGUNLUK VE HALSİZLİK HALİ
Genellikle radyoterapinin
2.haftası civarında başlar. Hastalığın kendisi, uyku sorunları,
ağrı, azalmış iştaha bağlı olabileceği gibi hastalık ve tedavi
nedeniyle içinde bulunulan psikolojik durumun neden olabileceği
düşünülmektedir. Radyoterapi için her gün yolculuk yapılması da
halsizliğe katkıda bulunabilmektedir. Tedavi tamamlandıktan 1-2
hafta sonra tamamen geçer. Radyoterapi devam ederken günlük
aktivitelerin azaltılması, gün içinde kısa süreli dinlenme
molalarının verilmesi, hafif tempolu yürüyüşler ve gevşeme
egzersizleri önerilmektedir.
2- İŞTAHSIZLIK
Tedavi süresince ve sonrasında
dengeli ve yeterli beslenme önemli bir konudur. Bulantı-kusma,
ishal, hazım sorunları ve stres nedeniyle olabilmektedir. Tedavi
süresince kilo kaybedilmemesine özen gösterilmelidir. Gerekli
olduğu durumlarda doktorunuz beslenme durumunuzu değerlendirerek
size özel diyetler veya ek besin destekleri önerecektir. Sık ve
küçük öğünler halinde yemek yenmesi önerilir. Sessizlik,
sakinleştirici müzikler, loş ışık gibi iştah artırıcı
etmenlerden yararlanabilirsiniz.
Yemeklerden önce 5-10 dakikalık
yürüyüş, yatakta yapılacak sınırlı hareketler bile iştahı açar.
Tüm yiyeceklerinizi zevkli bir biçimde ve güzel bir ortamda
tüketmeye özen gösteriniz. Sabah saatleri genellikle iştahın en
açık olduğu zamandır. Bundan yararlanarak kahvaltıyı günün en
büyük öğünü haline getirebilirsiniz.
3-CİLT PROBLEMLERİ
Tedavi bölgesi içinde kalan
ciltte hastalığınıza özgü uygulanması gereken tedavi tipine
bağlı hafif kuruluk ile sulu yara arasında değişen cilt
problemleri görülebilir.
-Tedavi alanınızı belirlemek
için doktorunuz tarafından cildinize konulan işaretleri
(yapıştırma bantları veya mürekkep çizgilerini) çıkartmayınız.
Silinme durumunda siz veya bir yakınınız çizgileri yenilemeye
uğraşmayınız.
Doktorunuz dışında kimselerin
yapacağı yenilemeler tedavi sahasında değişikliklere neden
olarak tedaviyi etkisiz hale getirecek veya organ kaybına yol
açabilecek tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
- Bol, pamuklu, rahat giysiler
giyilmeli ve tedavi sahası mümkün olduğunca havalandırılmalıdır.
-Işın sahasına krem, losyon,
pomat, deodorant, parfüm, alkol, oksijenli su vb. maddeler temas
ettirilmemelidir.
-Tedavi sahasına sıcak veya
soğuk uygulamalar yapılmamalıdır.
-Herkesin radyoterapisi kişiye
özeldir. Cildinizin radyoterapiden etkilenme derecesi yapısal
bazı özellikleriniz yanısıra hangi bölgeye, ne şekilde
radyoterapi uygulaması planlandığına da bağlıdır. Bu nedenle
bazı hastaların tedavi süresince ışınlanan bölgeyi hiç
yıkamamaları gerekirken bazı hastalar yumuşak bir sabun ile ılık
duş alabilmektedirler. Duş almalarında sakınca olmayan
hastaların tedavi sahalarına kese, lif sürmemeleri
gerekmektedir. Aksi takdirde cildi tahriş edip ağrılı cilt
değişikliklerine yol açabilirler. Işınlanan bölge duş sonrası
tahriş edilmeden kurulanmalı ve kesinlikle ıslak
bırakılmamalıdır. Banyo yapıp yapamayacağınızı mutlaka
doktorunuza sorunuz. Bu konuyla ilgli yakınlarınız veya
tedavi arkadaşlarınızın iyi niyetli önerileri tedavinizi
aksatabilecek sorunlara yol açabilir.
- Sıkı, sert dokumalı veya
naylon vb. kumaşlardan iç çamaşır veya giysi kullanmayınız.
Sürtünme ile cildi tahriş ederler.
-Tedavi uygulanan bölgeyi
güneşlenmeden kaçınınız. Radyoterapi sonrası güneşlenme,
deniz ve havuza girme, ve banyo konusunda mutlaka doktorunuzdan
bilgi alınız.
-Işınlanan bölgeyi ter, akıntı
gibi cilt tahrişini artıracak ıslaklıktan koruyunuz.
-Tedavi sahası içinde kalan tüy
ve kıllarda tedavi sonuna doğru dökülme olabilir. Bu sadece ışın
uygulanan bölgeyi kapsar, vücudunuzun diğer kısımlarındaki
kıllar bundan etkilenmezler. Korkulacak bir durum değildir,
tedaviden bir süre sonra tekrar çıkabilirler.
-Tedavi sahasına giren
bölgelerdeki kıl ve tüyleri temizlemek için traş köpüğü, jilet,
tüy dökücü krem, ağda ve benzeri malzemeleri kullanmayınız.
Erkeklerin sakal ve bıyık traşı için sulu traş yerine elektrikli
traş makinesi kullanmaları gerekmektedir.
-Herhangi bir nedenle ışınlanan
alana sürülecek bir ilaç vs. yi farklı branştan bir doktor dahi
reçete etmiş olsa da kullanmadan önce radyoterapi doktorunuza
danışınız.
-Tedavi sırasında radyoterapi
nedeniyle ciltte oluşabilecek her türlü yan etkinin uygun tıbbi
bir tedavisi vardır. Bir şikayetiniz olduğunda hemen doktorunuza
danışınız. Ancak tahriş veya krem uygulaması gibi sorunlar
nedeniyle oluşacak ağrılı cilt sorunlarının hem tedavisi daha
uzun ve zor olmakta, hem de tedavide ara vermeyi gerektirerek
tedavi başarısını azaltabilmektedir. Bu nedenle, doktorunuzun
önerilerine mutlaka uyunuz.
BAŞ-BOYUN RADYOTERAPİSİ
Baş-boyun radyoterapisi
uygulanacak hastaların tedavileri öncesi sıklıkla baş-boyun
maskesi hazırlanmaktadır. Maskenin ne olduğu ve nasıl
hazırlandığı daha önceki bölümlerde anlatılmıştı. Maskenin yüz
konturuna tam olarak oturması hareketsizliği sağlama açısından
önemlidir. Bunu sağlayabilmek amacıyla daha maske yapılmadan
önce bıyık ve sakal traşı olmanız önerilmektedir.
YAN ETKİLER NELERDİR?
Radyoterapiye bağlı
gelişebilecek muhtemel yan etkilerden daha önceki bölümlerde
bahsetmiştik. Bunlara ilave olarak baş-boyun tedavisine bağlı
bazı özel yan etkiler de oluşabilmektedir. Bunlar genellikle
tedavinin 2. haftası civarında başlarlar. Tedavi sonrası
azalarak sona ereler.
- Tedavi sahası içinde kalan
alandaki kıl ve tüyler dökülür. Bu genellikle geçicidir ve
tedavi bittikten 1-2 hafta sonra çıkmaya başlar.
- Işınlanan alana giren ciltte
daha önceden de bahsedildiği gibi kızarma, kuruluk veya
gerginlik olabilir. Bu alanın yıkanmaması, krem, losyon, makyaj
malzemesi vs. uygulanmaması ve sadece elektrikli traş makinesi
ile traş olunması önerilmektedir.
-Hassasiyeti nedeniyle
cildinizi güneşten, ıslanmadan, rüzgardan korumanız gereklidir.
Bunun için ipek veya pamuklu bir kumaştan eşarp, fular veya
kravat gibi aksesuarlar kullanabilirsiniz.
BESLENME
Baş-boyun bölgesinden
radyoterapi uygulanan hastalarda ağız içi ve boğazda acıma veya
ağrı, tat değişikliği ve yutkunma zorluğu tedavi sırasında
gelişebilir. Buna rağmen, tedavi süresince düzenli ve dengeli
beslenmeniz sağlığınıza tekrar kavuşabilmeniz açısından
önemlidir.
-Çorba, puding, püre, balık ve
tavuk gibi yumuşak gıdalar yemeye çalışınız.
-Yiyeceklerinizin iyi pişmiş
olmasına dikkat ediniz.
-Bol sıvı almaya gayret ediniz.
-Çok sıcak, baharatlı
yiyeceklerden ve alkolden kaçınınız.
-Sigara kullanmayınız. Alkol ve
sigara; tedavi etkinliğini azaltır, hastalığın tekrarlamasına
yol açabilir ve tahrişe yol açarak tedavi yan etkilerinin
alevlenmesine neden olur.
- Az az, sık öğünler şeklinde
besleniniz.
-Kola, turşu suyu gibi tahriş
edici, asitli ve karbonatlı içeceklerden kaçınınız.
- Gerekli olduğu durumlarda
doktorunuz size piyasada satılan hazır beslenme desteklerinden
reçete edecektir. Beslenme sorununuz başladığında kilo kaybı
olmadan mutlaka doktorunuza bildiriniz.
Radyoterapi ağızda kuruma ve
hassasiyete neden olabileceğinden tedavi sırasında ağız bakımı
uygulanması çok önemlidir. Radyoterapi öncesi doktorunuz sizi
diş hekimine yönlendirecek ve gerekli diş tedavisi ve ağız
bakımınızın yapılmasını sağlayacaktır. Tedavi süresince yumuşak
naylon kıllı bir fırçayla her yemekten önce ve sonra dişlerinizi
nazikçe fırçalayınız. Yemek öncesi yapılacak diş fırçalaması
ağızda ferahlama, tat alma ve iştahta artmayı sağlayacaktır.
Fırçalama öncesinde fırçayı sıcak suya sokmak ve fırçalama
sonrasında sıcak su ile yıkamak diş fırçası kıllarının
yumuşamasına yardımcı olacaktır. Kullanımdan sonra fırça iyice
durulanmalı ve serin kuru bir yere konmalıdır. Karbonat
solüsyonu gibi rahatsız etmeyen bir diş macunu kullanmanız
önerilir. Limon ve gliserin gibi maddeleri tedavi sırasında
kullanmayınız. Bunlara ilave olarak, bazı gargara ve ağız-diş
bakım ürünleri doktorunuz tarafından tavsiye edilecektir.
Piyasada satılan ağız çalkalama solüsyonları alkol ihtiva
edebileceğinden kullanmamanız, tereddütünüz olduğunda
doktorunuza danışmanız önerilir. Bunlar dışında, bir litre suya
bir yemek kaşığı karbonat ve bir tatlı kaşığı tuz katarak
kendinizde evde solüsyon hazırlayabilir ve yemek öncesi ve
sonrası bununla gargara yapabilirsiniz. Tedavi sırasında veya
sonrasında herhangi bir diş tedavisi görmeden önce
radyoterapinizi uygulayan doktorunuza muhakkak danışınız.
Bazı hastalar tedavi süresince
yemekten yarım saat önce bir bardak suda eritilmiş bir aspirini
içmenin ağızda acımayı azalttığını ve yemeyi kolaylaştırdığını
belirtmektedirler. Denemeniz değerli olabilir.
Bazı yan etkilerle nasıl
başettiğinizi doktorunuza anlatmanız yanlış uygulamaları
düzeltmemiz ve doğru uygulamaları diğer hastalarımıza da
aktarmamız açısından önemlidir. Şikayetlerinizi doktorunuza
ilettiğinizde size özel olabilecek metodlar ve bazen de farklı
ilaç uygulamaları önerecektir.
Eğer radyoterapi boyuna
uygulanıyorsa tedavi sırasında ses kalitesinde bozulma ve ses
kısıklığı gelişebilir. Sesin dinlendirilmesi yardımcı olacaktır
ve bu durum genellikle geçicidir.
Eğer herhangi bir konuda
endişeleriniz varsa, kendinizi bunalmış hissediyorsanız veya yan
etkilerle nasıl baş edeceğinizm konusunda emin değilseniz lütfen
doktorunuza danışınız. Doktorunuz yardım için her zaman
yanınızda olacaktır.
ALT VEYA ÜST KARIN BÖLGESİ RADYOTERAPİSİ
Sindirim sisteminin tamamı veya
bir kısmı radyoterapi sahası içinde bulunacağından radyoterapi
esnasında sindirimle ilgili yan etkiler gelişmesi muhtemeldir.
Oluşacak bu etkilerin çoğunluğu genellikle tedavinin 2-3.haftası
civarında başlar ve tedavi bitiminde veya 2-3 hafta sonrasında
azalarak sona erer. Tedaviye bağlı gelişebilecek bulantı, kusma,
iştahsızlık ve ishal beslenmeyi de olumsuz etkileyebilir.
Tedaviye bağlı bulantı, kusma veya ishal gelişmemesi için veya
geliştikten sonra yemek yemekten kaçınmak durumu düzeltmez
aksine yan etkilerin daha şiddetli olmasına neden olur. Ayrıca
yeterli ve dengeli beslenilmediğinde tedavi başarısı da azalır.
Bu yan etkileri önlemek için dikkat etmeniz istenen bazı
hususlar aşağıda belirtilmektedir.
- Radyoterapi seansından önce
ve sonraki bir saat içerisinde ana öğününüzü yememeye dikkat
ediniz. Ancak tedaviyede aç girmeyiniz. Bulantı ve kusma
şikayetini azaltmada size yardımcı olacaktır.
- Sık sık küçük öğünler
şeklinde yemek yiyin, yemekleri yavaş yiyin ve iyice çiğneyin ve
yemekten sonra dinlenin.
-Yiyeceklerinizin iyi pişmiş,
aromadan fakir, oda sıcaklığında ve yumuşak gıdalar olması
bulantı ve hazımsızlık şikayetlerinizi azaltacaktır.
-Tedavi süresince ishal yapıcı
özellikte gıdalardan ve ilaçlardan kaçınınız.
-Izgara veya haşlama beyaz et,
yumurta, beyaz peynir, yoğurt, pilav, patates püresi ve
muhallebi gibi sindirim sisteminizi çok zorlamayacak ancak besin
değeri yüksek gıdalar tüketiniz.
-Aldığınız gıdaların mineral ve
vitamin ile desteklenmiş olmasına dikkat edin, sulu gıdaları
seçiniz.
-İshal olduğunuzda
kaybettiğiniz sıvıyı yerine koymak için bol bol sıvı alınız.
Kola veya aspirin katılmış kola ishali kesmez aksine daha da
artırır.
-Radyoterapi başından itibaren
ve özellikle barsak hareketlerinizin artmaya başladığı 2-3.
haftalarda patates, pirinç lapası, nişasta ile yapılmış su
muhallebisi gibi nişatadan zengin gıdalar tüketiniz. İshali
önlemek ya da azaltmak için kalori ve proteinden zengin ama yağ
ve lifli maddelerden fakir olan, az miktarda posa bırakan bir
diyeti takip ediniz.
-İshalle birlikte vücuttan
potasyum kaybı da başlar. Bu nedenle muz, patates ve elma gibi
potasyumdan zengin gıdalar tüketiniz.
- Tedavi seansları öncesinde
sarı leblebi, kraker, tost gibi yiyecekler bulantı şikayetinizi
azaltabilir.
-Süt veya süt ürünleri hazım
zorluğu yaratıyorsa farklı şekillerde tüketimi deneyiniz.
-Çiğ sebze-meyve, baklagiller,
kahve ve baharatlı yiyecekler barsak gazı ve kramplara neden
olabilir, kaçınılmalıdır.
-Bol sıvı (su, açık çay, elma
suyu vb) alınız. Hazır meyve suları yerine taze sıkılmış meyve
sularını tercih ediniz.
-Bunlar dışında hafif tempolu
açık hava gezileri, kitap okuma, günlük tutma, resim yapma,
bulmaca çözme gibi sizi yormadan oyalayacak uğraşlar edininiz.
Stresinizi azaltacak ve rahatlamanızı sağlayacak gevşeme ve
solunum egzersizleri yapınız.
-Tedavi sırasında alkol
alımından ve sigara kullanımından kaçınınız.
İdrar kesesi (mesane)nin tedavi
sahasına dahil olduğu durumlarda sık sık idrara çıkma isteği
veya idrar yapma sırasında yanma gibi sistit benzeri yakınmalar
olabilir. Bu durumda sıvı alımını artırınız ve doktorunuza
danışınız.
Belirtilen yan etkiler tedavi
sırasında ortaya çıkan ve tedavi sonrası azalarak sona eren yan
etkilerdir. Bitme zamanı kişiden kişiye değişmekle birlikte
genellikle en fazla 3-4 hafta ile sınırlıdır. Aklınızı
karıştıran, sizde endişe uyandıran her durumda ve her türlü
şikayetinizde öncelikle radyoterapi doktorunuza danışınız.
MEME RADYOTERAPİSİ
- Tedavi planlamasında
ışınlanacak alanı belirlemek için cildinize çizilen işaretleri
silmeyiniz. Bazen işaretlemede kullanılan mürekkep kıyafetinize
çıkabilir. Planlama günü ve sonrasında tedavi süresince çok özel
giysilerinizi kullanmayınız.
- Tedavi uygulanan bölgeyi
yıkamayınız. Tedavi sahası içinde kalan ciltte tedavi
başlangıcından 7-10 gün sonra güneşte hafif bronzlaşmış gibi
renk değişikliği olması normaldir. Kıyafetlere sürtünen
kısımlarda veya yıkama ile zorlanmış ciltte ağrılı lezyonlar
olabilir. Tedaviniz bitinceye kadar ve sonrasında doktorunuz
cildinizi kontrol edip yıkanmanıza izin verinceye kadar
ışınlanan alanı yıkamayınız.
-Tedavi alanına deodorant,
krem, losyon, parfüm veya sabun temas ettirmeyiniz. Tedavi
sahası içerisinde bulunan metal aksesuar veya takılar
çevresindeki ciltte radyasyon dozunu artıracağından
çıkarılmalıdır.
-Tedavi sahasında kuruma veya
kaşıntı olduğunda bebek pudrası veya mutfak nişastasını bir
parça pamuk yardımıyla tedavi edilen cilde uygulayabilirsiniz.
Her türlü uygulama öncesinde doktorunuza danışmayı,
şikayetinizi anlatıp öneri almayı unutmayınız.
-Tedavi edilen meme tarafındaki
koltukaltı tüylerini traş etmeyiniz. Radyoterapi sahası içine
giren tüy ve kıllarda dökülme olacağından gereksizidr. Tedavi
ile aynı taraftaki ter bezi fonksiyonları da azalacağından o
taraf koltukaltı terlemesi olmayacaktır.
-Bol, pamuklu kumaştan yapılmış
ve rahat iç çamaşır ve giysiler kullanınız.
-Tedavi sırasında mümkünse
sütyen kullanmayınız. Kullanmak zorundaysanız daha rahat
modelleri tercih ediniz ve askılarını her zamankinden gevşek
tutunuz. Eğer meme protezi kullanıyorsanız tedavi süresince
çamaşır içine protez yerine daha hafif dolgu maddeleri koyunuz.
-Işınlanan bölgeyi güneş
ışınlarından koruyunuz. Radyoterapi sonrasında da bu kısımlarda
güneş yanığı olmaması açısından dikkatli olmalısınız.
Radyoterapi gören cilt vücudun diğer kısımlarındakine kıyasla
çok daha hassas olur.
-Tedavi sahasına sıcak veya
soğuk uygulaması yapmayınız.
-Tedavi edilen ciltte herhangi
bir döküntü veya sulu yara olursa herhangi bir ilaç kullanmadan
önce doktorunuza danışınız. Yanlış uygulamalar daha ağrılı, ağır
ve geç iyileşen yaraların oluşmasına yol açabilir.
-Meme ameliyatı sonrası size
önerilen omuz-kol egzersizlerinizi radyoterapi süresince de
devam ettiriniz.
-Tedavi süresince olağan günlük
yaşantınızı değiştirmenize lüzum yoktur. Dengeli zengin
beslenmeye dikkat edin. Kaliteli ve yeterli uyumaya özen
gösterin. Aile ve yakın arkadaşlarınızla bol bol muhabbet ederek
keyifli anlar yaşama fırsatları yakalayın.
RADYOTERAPİ SIRASINDA DUYGU DURUMU
Uygulanacak radyoterapi direkt
olarak strese neden olmaz. Ancak iştah azalması, hastalık
kaygısı, yetersiz bilgi sahibi olma, gelecek kaygısı gibi
durumlar neticesinde kişi kendisini yalnız, çaresiz ve bunalımda
hissedebilir ve bazen kendine olan güven duygusunda azalma
olabilir. Tüm bunların yarattığı psikolojik yorgunluk hastalık
ve tedavinin neden olduğu bedensel yorgunlukla birleşince kişide
vücudundan memnuniyetsizlik duyma, eşinden çekinme ve cinsel
istekte azalma olabilir. Bu durum tedavi sonrası düzelebilecek
bir durumdur ve korkulacak bir yanı olmayan olağan bir durumdur.
Tedavi süresince eşinizle cinsel ilişkide bulunmanızda sakınca
yoktur. Eğer cinsel organların tamamı veya bir kısmının
ışınlanan alan içinde kalması gerekiyorsa doktorunuz tedavi
başlamadan sizi bu konuda bilgilendirecek ve rızanızı alacaktır.
Üreme organları ışın sahasına girmeyen hastalar daha sonraki
dönemlerde bebek sahibi olabilirler. Ancak tedavi sırası ve
sonrasında belli bir dönem bebek sahibi olmak sakıncalı
olabileceğinden bu dönemlerde mutlaka doğum kontrol yöntemleri
uygulanmalıdır. Tedavi sonrası ne zaman çocuk sahibi
olabileceğinizi doktorunuza danışarak bilgi sahibi
olabilirsiniz. Cinsellik konusundaki endişelerinizi doktorunuza
danışabilirsiniz.
YANLIŞ
Genellikle insanların tümör ve
tedavisi konusundaki bilgileri tam değildir ve yanlış olarak
hemen ölümü akıllarına getirirler. Erken teşhis edildiğinde çoğu
tümörün tedavisi olumlu sonuçlanmaktadır. Bir diğer yanlış
inanış da radyoterapinin hastalığın son döneminde ölüme yakın
olan hastalara uygulandığıdır. Radyoterapi hastalığın her
evresinde farklı amaçlarla uygulanmaktadır. Hatta hastalık,
cerrahi veya kemoterapi sonrası tamamen kaybolmuş olsa dahi
yinelemesini engelleme amacıyla kullanılmaktadır.
UYANIK OLMAK
İnsanların tümör ve tedavisi
korkusundan yararlanmak isteyen, konunun uzmanı olmayan birtakım
kişiler, hatta kimi hekimler zaman zaman bilimsel olmayan,
hiçbir değeri bulunmayan tedavi yöntemleri öne sürerler. Hatta
bazen önerilen bazı bitki ya da benzeri madde veya içeriği
bilinmeyen karışımlar tıbbi tedavi ile eşzamanlı alındığında
tedavi etkinliğini azaltabilmekte ve yan etkileri
artırabilmektedir. Tüm bu yaklaşımlara ve bunları pazarlayan
kişilere karşı uyanık olunmalıdır. Tedavilerinizi yönlendiren
doktorlara danışmadan bu tür “SÖZDE TEDAVİLERİ” kullanmayınız.
Unutmayınız ki tıp doktorları alternatif tıp yöntemlerine karşı
değildir. Alternatif tıp sadece bitki karışımlarını içermez.
Yoga, meditasyon, reiki, hidroterapi, aromaterapi, biyoenerji,
akupunktur vb. tedaviler konusunda ihtisas yapmış uzman
hekimlerce uygulanmalıdır ve hiç bir zaman klasik tıbbi
tedavinizin yerine geçemez. Bazı metodlar (yoga, meditasyon,
dansterapi, müzikterapi vb) tedaviniz sırasınızda rahatlama
sağlayarak sizi manen desteklemek amacından öteye gidemez.
Alternatif tıp yöntemlerine başlamadan önce tedavinizi yürüten
doktorunuza danışmayı unutmayınız. Sırası gelmişken
belirtmek istediğimiz bir diğer ürün de aloe vera içeren
ürünlerdir. Aloe vera yüzyıllardır cilt hastalıkları, yanık
tedavisi ve kozmetik ürünlerinde topikal (dıştan cilde sürerek)
kullanılan bir maddedir. Son yıllarda ülkemizde de yaygınlaşan
aloe veralı içecekler konusunda uyanık olarak umut
tacirleri ve şarlatanların oyununa gelmeyiniz.
ZAMAN KAYBI
Önemli maddi kayıplara yol
açan, boşu boşuna ZAMAN KAYBETTİREN “sözde tedaviler” ve
oyalanma nedeniyle çoğu zaman tamamen iyileşebilecek
hastalıkların dahi tedavi olanağını yitirmesi söz konusu
olabilmektedir. Tıbbi tedavi dışındaki hiçbir tedaviye
başvurmayın.
YURT DIŞI
Tedaviler konusundaki bir başka
yanlış inanış ise yurt dışına giderek çok daha iyi tedavi
olunacağını düşünmektir. Halbuki ülkemizde de yurt dışı ile
benzer tedavi olanak ve sonuçları mümkündür. Bu nedenle dışarıya
gitmek hastaya farklı olarak sadece ağır maddi yük getirmektedir
Bu konuda merak ettiklerinizi online doktora sorun: